Etiketler
- Fıkralar (5)
- Film Kulübü (5)
- Giriş (1)
- Günlük Hayatta Matematik (14)
- İlginç Bilgiler (20)
- Karikatür Köşesi (20)
- Matematik Şiirleri (5)
- Matematikle İlgili Özlü Sözler (1)
- Pi Günü (11)
- Tasarım ve Matematik (13)
- Zeka Soruları (20)
21 Nisan 2013 Pazar
Artık Derslerde Çikolata Yemek Serbest =)
Çikolata yemenin, beynin matematik işlemlerini yapabilme kabiliyetini geliştirdiği bildirildi. İngiliz Psikolojik Toplumu’nun Brighton kentinde düzenlediği konferansta açıklanan bir araştırma sonucuna göre, yüksek miktarda çikolata içeren içecek ve gıdalardan alan gönüllülerin zihin hesaplarını daha kolay yaptıkları tespit edildi. Ayrıca gönüllülerin, bu işlemleri yaptıktan sonra kafa olarak kendilerini daha az yorgun hissettikleri ortaya çıktı.
İngiltere’deki Northumbria Üniversitesi’nde beyin performansı araştırma merkezinin başkanı Profesör David Kennedy’nin yaptığı araştırmaya göre, özellikle öğrencilerin sınava girmeden önce yaptıkları ‘yeniden gözden geçirme’ işleminde çikolata yemek çok faydalı. Kennedy, çikolata içinde bulunan kimyasal madde flavanol’un beyindeki kan dolaşımını hızlandırdığını kaydetti.
Araştırmaya katılan 30 gönüllüden 800 ve 999 arasında üçer üçer geri saymaları istendi. 500 miligram flavanol içeren çikolata yiyen deneklerin sayıları daha hızlı ve doğru okudukları görüldü. Koyu çikolatanın matematiksel işlemlerde sade ve sütlü çikolatalara göre daha fazla etkili olduğu da fark edildi.
Civcivler Toplama-Çıkartma Yapabiliyor
İtalya’nın Padova ve Trento üniversitelerinden bilim adamları, civcivlerin aritmetikten anladığını ortaya koydu.
Bilim adamları, civcivlerin iki paravanın arkasına yerleştirilen nesneleri “toplayıp-çıkartma” kabiliyetine sahip olduğunu denemeler yoluyla gösterdi. Araştırmanın liderlerinden Lucio Regolin, denemeler sonucunda civcivlerin, hangi paravanın arkasında daha fazla sayıda nesne olduğunu bulmak için “temel aritmetiğe” başvurduklarını belirtti.
Bilim adamları, civcivlerin iki paravanın arkasına yerleştirilen nesneleri “toplayıp-çıkartma” kabiliyetine sahip olduğunu denemeler yoluyla gösterdi. Araştırmanın liderlerinden Lucio Regolin, denemeler sonucunda civcivlerin, hangi paravanın arkasında daha fazla sayıda nesne olduğunu bulmak için “temel aritmetiğe” başvurduklarını belirtti.
Proceedings of the Royal Society B. dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarında, civcivlerin her zaman, yumurtadan çıkar çıkmaz annelerine yakın kalmaları ya da onu izlemeleri gibi tanıdık nesnelere yakın kalmaya çalıştıkları kaydedildi. Regolin ve meslektaşları denemelerinde, civcivlerin tanıdık bulacaklarını tahmin ettikleri yumurta şeklindeki çikolataların içinden çıkan sarı plastik kutuları kullandı.
Regolin, bu plastik kutuları, her seferinde bir tane olmak üzere paravanın arkasına saklayarak bir civcivin gözü önünde “kaybettirdiklerini” söyledi. Civciv bu mini matematik sınavını bir kutunun içinden izlerken plastik kutuların 2 tanesinin bir paravanın 3 tanesinin de diğer paravanın arkasına yerleştirildiğini anlatan Regolin, kutusundan serbest bırakılan civcivin, hafızasını kullanarak iki paravandan en çok nesneyi bulundurana gittiğini saptadıklarını ifade etti. Paravanların arkasındaki nesnelerin birinden diğerine geçirilerek sayılarının değiştirilmesinin de bu “aritmetikçi’ civcivleri kandıramadığı kaydedildi.
Regolin, bu plastik kutuları, her seferinde bir tane olmak üzere paravanın arkasına saklayarak bir civcivin gözü önünde “kaybettirdiklerini” söyledi. Civciv bu mini matematik sınavını bir kutunun içinden izlerken plastik kutuların 2 tanesinin bir paravanın 3 tanesinin de diğer paravanın arkasına yerleştirildiğini anlatan Regolin, kutusundan serbest bırakılan civcivin, hafızasını kullanarak iki paravandan en çok nesneyi bulundurana gittiğini saptadıklarını ifade etti. Paravanların arkasındaki nesnelerin birinden diğerine geçirilerek sayılarının değiştirilmesinin de bu “aritmetikçi’ civcivleri kandıramadığı kaydedildi.
Primatların ve maymunların sayabildikleri ve hatta evcil köpeklerin basit toplamalar yapabildiklerinin halihazırda bilindiğini kaydeden uzmanlar, bu çalışmanın, bu kadar genç bir hayvanın, önceden eğitilmeden, bu kabiliyete sahip olduğunu gösterdiğini belirtti.
Objeleri Düz Yansıtan Ayna
Objeleri düz yansıtıyor. İngiliz matematik uzmanı objeleri, ters değil de doğru yansıtan ilk aynayı tasarladı.
Matematik uzmanı olan Andrew Hick (42), ayna yüzeyine bilgisayar algoritmalarını kullanarak ışığı sektiren kavisli eğriler yerleştirdi. Böylece klasik aynalardaki gibi ışık ayna yüzeyinden göze doğrudan değil, yüzeydeki kavislerden kırılarak yansıdı. Bu da aynanın yansıttığı kişi veya nesnelerin tersinden değil düz haliyle görünmelerini sağladı.
SOMA KÜPLERİ
Soma Küpleri yaratıcı bir kişiliğe sahip olan, şair, filozof, matematikçi ve bilgin Danimarkalı Piet Hein tarafından icat edildi (1905)[(1996)].
Soma küpleri düzensiz şekillerden düzenli şekiller elde etmek için kullanılır. Soma küplerinde üç küpten bir tane düzensiz şekil ve dört küpten altı düzensiz şekil oluşur. Toplam yedi düzensiz şekil oluşur ve bu yedi düzensiz şekillerin bir araya gelmesiyle bir küp oluşabilir. Küpten başka bu düzensiz şekillerle 27 değişik şekil elde edilebilir. Köprü, kule, piramit, yılan, yatak vb.
Soma Küpleri yaratıcı bir kişiliğe sahip olan, şair, filozof, matematikçi ve bilgin Danimarkalı Piet Hein tarafından icat edildi (1905)[(1996)].
Soma küpleri düzensiz şekillerden düzenli şekiller elde etmek için kullanılır. Soma küplerinde üç küpten bir tane düzensiz şekil ve dört küpten altı düzensiz şekil oluşur. Toplam yedi düzensiz şekil oluşur ve bu yedi düzensiz şekillerin bir araya gelmesiyle bir küp oluşabilir. Küpten başka bu düzensiz şekillerle 27 değişik şekil elde edilebilir. Köprü, kule, piramit, yılan, yatak vb.
Rotasyonel Şifreleme
ROTOR MAKİNESİ
Sezar şifrelemesinin ardından en popüler şifreleme yöntemlerden biri Rotasyonel Şifreleme (Rotor Machine) olmuştur. Bu makinelerin en popüler örneği, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı sırasında kullandığı Enigma makinesi adlı cihazdır.
Sezar şifrelemesinin ardından en popüler şifreleme yöntemlerden biri Rotasyonel Şifreleme (Rotor Machine) olmuştur. Bu makinelerin en popüler örneği, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı sırasında kullandığı Enigma makinesi adlı cihazdır.
Rotasyonel şifre makinesinin en önemli özelliği, birkaç rotor’un bir araya getirilmesiyle birlikte şifrelemenin dinamik olarak değiştirilebilmesidir. Örneğin, ilk harfler bir şifreleme çeşidi, ikinci harfler başka bir şifreleme çeşidi, üçüncü harfler ise başka bir şifreleme çeşidiyle şifrelenebilir.
Bu tür şifrelemelerin kırılması için en popüler harfler yerine en popüler harf sekansları bilinmelidir; örneğin İngilizce'de NG ve ST harflerine arka arkaya sık rastlanır.
Bilim deyince, onda hakikat diye öne sürdüğü önermelerin pekin olmasını ister; pekinlik ise en mükemmel şekliyle matematikte bulunur. O halde bilim o disiplindir ki; önermeleri matematikle ifade edilir. O zaman matematiği kullanmayan disiplinler bilimin dışında kalacaklardır.
Mustafa Kemal Atatürk
Eğer bir kadının, ya da başka bir canlının, güzelliğini övmek isterlerse, bunu eşkenar dörtgenler, çemberler, paralel kenarlar, elipsler ve diğer geometrik terimler kullanarak yaparlar.
Jonathan Swift
Paradoksların en büyüğü, matematikte paradoksların olduğudur.
E. Kasner, J. Newman
Matematiğe inanmıyorum.
Albert Einstein
Matematikte bir şeyleri asla anlamazsın, sadece onlara alışırsın.
John von Neumann
Matematikçiler aşıklar gibidir. Onlardan birine en küçük bir ilkeyi verin, o ondan bir sonuç çıkaracaktır, tabi bu sonucu kabul etmeniz gerekecektir, o da bu sonuçtan başka bir sonuç çıkaracaktır.
Bernard le Bovier Fontenelle
Matematik en bariz olanı en az bariz olan yolla kanıtlama işidir.
George Polya
Hilbert’in bir matematik öğrencisi derslere devam etmemeye başlamıştı. Ona delikanlının şair olmak için ayrıldığını söylediler. Hilbert’in şöyle dediği nakledilir: “Ben zaten onun bir matematikçi olmasına yetecek kadar hayal gücüne sahip olduğunu hiç düşünmemiştim.”
George Polya
Bir matematikçi sanmaz fakat bilir. İnandırmaya çalışmaz çünkü ispat eder. Güveninizi beklemez. Belki dikkat etmenizi ister.
Henri Poincare
Dünyada matematikçiler olmasaydı fizik için daha iyi olurdu.
Daniel Bernoulli
Her şeyde olduğu gibi, matematiksel teoride de güzellik algılanabilir ama açıklanamaz.
Arthur Cayley
Sayılar çılgın bir deliyi kibar bir insana dönüştüren katalizördür.
Philip J. Davis
Tıp insanları hasta yapar, matematik kederli ve din günahkar.
Martin Luther
Matematikçi, karanlık bir odada, orada olmayan siyah bir kediyi arayan bir adamdır.
Charles R. Darwin
Matematikçiler aşıklar gibidir, ona en ufak kuralı teslim edin o bundan tekrar ona teslim etmeniz gereken bir sonuç çıkaracaktır; tüm bunlardan başka bir sonuç.
Fontenelle
Matematik bilimlerin kraliçesi ve aritmetik matematiğin kraliçesidir.
Gauss
Mustafa Kemal Atatürk
Eğer bir kadının, ya da başka bir canlının, güzelliğini övmek isterlerse, bunu eşkenar dörtgenler, çemberler, paralel kenarlar, elipsler ve diğer geometrik terimler kullanarak yaparlar.
Jonathan Swift
Paradoksların en büyüğü, matematikte paradoksların olduğudur.
E. Kasner, J. Newman
Matematiğe inanmıyorum.
Albert Einstein
Matematikte bir şeyleri asla anlamazsın, sadece onlara alışırsın.
John von Neumann
Matematikçiler aşıklar gibidir. Onlardan birine en küçük bir ilkeyi verin, o ondan bir sonuç çıkaracaktır, tabi bu sonucu kabul etmeniz gerekecektir, o da bu sonuçtan başka bir sonuç çıkaracaktır.
Bernard le Bovier Fontenelle
Matematik en bariz olanı en az bariz olan yolla kanıtlama işidir.
George Polya
Hilbert’in bir matematik öğrencisi derslere devam etmemeye başlamıştı. Ona delikanlının şair olmak için ayrıldığını söylediler. Hilbert’in şöyle dediği nakledilir: “Ben zaten onun bir matematikçi olmasına yetecek kadar hayal gücüne sahip olduğunu hiç düşünmemiştim.”
George Polya
Bir matematikçi sanmaz fakat bilir. İnandırmaya çalışmaz çünkü ispat eder. Güveninizi beklemez. Belki dikkat etmenizi ister.
Henri Poincare
Dünyada matematikçiler olmasaydı fizik için daha iyi olurdu.
Daniel Bernoulli
Her şeyde olduğu gibi, matematiksel teoride de güzellik algılanabilir ama açıklanamaz.
Arthur Cayley
Sayılar çılgın bir deliyi kibar bir insana dönüştüren katalizördür.
Philip J. Davis
Tıp insanları hasta yapar, matematik kederli ve din günahkar.
Martin Luther
Matematikçi, karanlık bir odada, orada olmayan siyah bir kediyi arayan bir adamdır.
Charles R. Darwin
Matematikçiler aşıklar gibidir, ona en ufak kuralı teslim edin o bundan tekrar ona teslim etmeniz gereken bir sonuç çıkaracaktır; tüm bunlardan başka bir sonuç.
Fontenelle
Matematik bilimlerin kraliçesi ve aritmetik matematiğin kraliçesidir.
Gauss
16 Nisan 2013 Salı
12 Nisan 2013 Cuma
Kapan (Fermat's Room)
Dört şansız matematik uzmanı adeta kabir azabına tutulmuşlardır. Zira
birbirini hiç tanımayan bu dört zeki genç, eksantirik özelliklere sahip
tuhaf biri tarafından büyük bir bulmacayı çözmeleri için gizemli bir
mekana davet edilir. Orada uzmanları kötü bir sürpriz beklemektedir.
Kendilerine yöneltilen soruları zamanında ve doğru olarak çözemezlerse,
içinde bulundukları oda bir anda ölüm tuzağına dönüşecektir. Bu
yetmiyormuş gibi bir büyük sorunsal ile daha karşı karşıya kalırlar.
Kendilerini buraya getiren sebep ve aralarındaki ilişkiyi çözmeden
kurtuluşları yoktur. Fermat's Room, Luis ve Rodrigo'nun yazıp
yönettikleri ilk uzun metrajlı film. Filmde yer alan genç oyuncular ise
bugün İspanya'nın en genç ve yetenekli yıldız oyuncularından oluşuyor.
"Ben filmi fragmanından tanırım"
Pi (Pi)
Max, çılgın olduğu kadar dahi bir matematik meraklısıdır. Matematiğe ve
özelikle de pi sayısına karşı oluşturduğu takıntısı, onun tüm hayatının
gidişatını belirlemektedir. Max, on yıldan beri tüm doğanın ölçülebilir
bir kodlanma sistematiğine sahip olduğunu fark etmiştir. Artık tek amacı
doğanın bu büyük sırrını çözmektedir. Max, elindeki verilerle
karşısındaki problemin çözümüne kalkışır. Ancak adım adım vardığı sonuç,
onu problemin tam da ortasındaki değişken yapacaktır. Max’ın vardığı
nokta, dünyayı temellerinden sarsacak kadar yenilikçidir. Max, bu
sonuçları saklamalıdır. Yeni dönem Amerikan sinemasının en heyecan
verici yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen Darren Aronofsky’nin
takıntılar odaklı filmi, bir ilk film olarak büyük bir beğeniyle
karşılanmıştı. Filmin başrolünü ise, tek kişilik şovunu sergileyen Sean
Gullette üstleniyor.
"Ben filmi fragmanından tanırım"
23 Numara (Number 23)
Walter Sparrow, kendi yaş gününde karısını almaya gecikir. Agatha, bir
kitapçıda kan kırmızısı kapağı olan bir roman bulur. Bu kitaptaki
hikaye, numeroloji ile ilgili bir cinayet gizemini içerir. Yirmi üç
sayısı etrafında döner her şey. Kitaptaki hikaye Walter’ı fazlası ile
etki altına alır. Hayal kurmaya başlar. Hayatında “23” sayısı ile
yorumlayabileceği olaylara dikkat kesilir. Kitabın yazarının peşine
düşer. Bir otelde 23 numaralı odada kalır ki burası hikayede olayların
geçtiği mekandır. Bunun üzerine Walter bunun aslında bir roman
olmadığına inanmaya başlar. Karısı ve oğlu onu korumak için kendisine
yardım etmek isterler. Yavaş yavaş kendisini ve ailesini tehlikeye sokan
Walter, gerçeğe doğru yaklaşmaktadır. Joel Schumacher’n yönettiği
filmde Jim Carrey baş rolde.
"Ben filmi fragmanından tanırım"
Can Dostum (Good Will Hunting)
Will Hunting genel iq’nun çok çok üzerinde bir zeka seviyesine sahip,
MIT’de temizlikçi olarak çalışan genç bir çocuktur. Temizlik yaptığı
akşamlardan birinde, bir sınıfın tahtasında yazılı olan bir matematik
sorusuna denk gelir. Çözülmesi neredeyse imkansız olan bu problemi
rahatlıkla çözen Will, sessizce ortadan kaybolur. Kısa zaman içerisinde
problemi yazan profesör tarafından keşfedilen Will bu başarısını diğer
sorularda da sürdürecektir. Ancak bir kavga sebebiyle hapis cezasına
çarptırılan gencin, bu beladan kurtulabilmek için profesöre ihtiyacı
vardır.
Son derece etkileyici bir başarı öyküsüne odaklanan film, bu
başarılı senaryosunu Akademi Ödülleri’nde kazandığı Oscar heykeliyle
taçlandırmıştı.
"Ben filmi fragmanından tanırım"
Kanıt (Proof)
Son derece zeki fakat bir taraftan da ruhsal dengesi pek yerinde olmayan bir matematikçinin kızı olan Catherine, hayatı boyunca babasının yanından ayrılmamıştır. Bu sırada bir gün kız kardeşi Claire gelir dengeler değişir. Catherine onun hükmeden tavırları ile başa çıkmak zorunda kalır. Öte yandan kendisine fazlasıyla ilgi gösteren, babasının öğrencisi Hal ile mücadele eder. Dengeleri ve köprüleri sağlam kılmak uğrunda türlü çabaları harcarken, Catherine bir taraftan da babasından bu delilik ve deha arasındaki ince çizgideki beyin yapısından ne denli kalıtımsal olarak etkilendiğini sorgulamaktadır.
"Ben filmi fragmanından tanırım"
Dominolardan Pi
Videonun uzunluğunun 3.14 olması da çok hoş olmamış mı ?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)